İletişim Bilgileri
image
image

Toplumda Kadın Ve Erkeğin Olması Gereken Rolleri

  • Anasayfa
  • Toplumda Kadın Ve Erkeğin Olması Gereken Rolleri
image

Toplumda Kadın Ve Erkeğin Olması Gereken Rolleri

Toplumda Kadın Ve Erkeğin Olması Gereken Rolleri

Toplumda Kadın ve Erkeğin Olması Gereken Rolleri

Toplumda kadın ve erkeğin rolleri git gide değişiyor. Geleneksel toplum yapılarında kadınlar genellikle ev içi rollerde; ev işlerini yürütmek, çocukları büyütmek ve yemek yapmak gibi görevler kadının sorumluluğundaydı. Erkekler ise dışarıda çalışarak aile için maddi destek sağlama görevini üstlenirdi. Yani eşler arasında bir iş bölümü vardı: kadın evde, erkek dışarıda çalışıyordu.

Ancak modern toplumun getirdiği zorluklar, kadının iş gücündeki rolünü büyük ölçüde değiştirdi. Erkeğin iş tanımı aynı kalırken (dışarıda çalışıp eve geldiğinde bütün işinin bittiğini düşünmesi gibi) kadının iş tanımı daha da genişledi. Kadın dışarıda çalışıyor, akşam eve geldiğinde hala çalışmaya devam ediyor; çocuk, yemek, çamaşır, ütü, çocukların dersleri, eş  gibi bir dizi görevle karşı karşıya kalıyor. (Kadın sabahtan akşama kadar zamanın nasıl geçtiğini fark etmiyor.)

 Sanırım burada kadına yüklenen iş gücünün yanlışlığının hepimiz farkındayız. Etrafımda üzülerek şahit olduğum, kadına yüklenen bu yükün olmazsa olmazmış gibi gösterilmesi ve dışarıda çalışmayan kadınların evde boş boş oturuyormuş gibi algılanması çok üzücü. Ancak evde olan kadın, evin tüm yükünü almış bir çalışan bireydir; yani dışarıda çalışan eşine yardım eden bir işçi, emekçidir. Artık toplumumuzda kadına sorulan sorular bile değişti; hemcinsleri bile “Çalışıyor musun?” diye soruyor, yani evde çalışan kadının iş gücünü yok sayıyor.

Günümüzde toplum, kadına hem evde hem de dışarıda çalışmasını uygun görüyor. Kadına yüklenen yük o kadar arttı ki, dışarıda çalışıyor, evde çalışıyor, çocuk büyütüyor, faturaların bir kısmını ödüyor ve daha birçok iş gücüyle meşgul oluyor. Çalışmak ve üretmek harika şeyler, ancak iş bölümü yaparak her iki eş de dışarıda çalışıyorsa eve geldiklerinde iş bölümü yapılsa, yani hayatı paylaşarak yaşasalar daha güzel olmaz mı?

Örneğin, eşler eve geldiklerinde ilk önce bir öpücükle başlayabilirler. Sonrasında biri yemek yaparken diğeri salatayı hazırlayabilir. Masayı beraber kurup o masada günün değerlendirmelerini yaparak hoş sohbet eşliğinde akşam yemeği yiyebilirler. Eğer çocuk varsa, bakıcı evden gittikten sonra görevi erkek alıp kadın yemeği hazırlayabilir. Böylelikle kadının ve erkeğin üzerlerine aldıkları sorumluluklar hafifler ve günü daha zinde ve mutlu bitirebilirler. Ailede bir kişinin mutsuzluğu bütün bireyleri etkiler. Bu yüzden iş bölümü ve sorumluluk paylaşımı, hem bireysel hem de ailevi mutluluk için önemlidir.

İş Bölümü ve Eşit Paylaşımın Aile Üzerindeki Etkileri

1. Eşit Paylaşımın Faydaları

Eşit bir iş bölümü ve sorumluluk paylaşımı, hem kadın hem de erkek için çeşitli avantajlar sunar:

·       Azalan Stres ve Yük: Hem iş hem de ev içi sorumlulukların eşit paylaşılması, bireylerin üzerindeki yükü hafifletir. Kadın ve erkek, ev işlerini ve çocuk bakımını birlikte üstlenerek hem iş hem de ev yaşamında daha dengeli bir yük paylaşımına ulaşabilirler.

·       İyileşen İlişki Dinamikleri: Ortak görevler ve iş bölümü, eşler arasındaki iletişimi ve iş birliğini güçlendirir. Ortak yemek hazırlama, masa kurma veya çocuk bakımı gibi aktiviteler, çiftler arasında bağları kuvvetlendirebilir.

·       Aile İçi Duygusal Destek: Her bireyin iş ve ev yaşamında karşılaştığı zorluklar hakkında konuşabilmesi ve duygusal destek sunabilmesi, aile içindeki genel mutluluğu artırabilir.

2. Uygulama Örnekleri

·       Günlük Hayat: İşten döndükten sonra birlikte vakit geçirmek, küçük görevleri paylaşmak (örneğin, biri yemek yaparken diğeri salata hazırlayabilir), akşam yemeklerinde günün değerlendirilmesi, hem aile içi iletişimi güçlendirir hem de görev paylaşımını destekler.

·       Çocuk Bakımı: Çocuk bakımı gibi sorumluluklar her iki ebeveyn tarafından eşit şekilde üstlenilmelidir. Çocuklarla vakit geçirmek ve onların ihtiyaçlarını karşılamak sadece annenin değil, babanın da sorumluluğundadır.

Toplumda Değişim ve Gelecek Perspektifleri

Toplumda cinsiyet rollerindeki değişim, hem fırsatlar hem de zorluklar getiriyor. Kadınların iş gücüne katılımının artması, erkeklerin de ev işlerine ve çocuk bakımına daha fazla dahil olmalarını gerektiriyor. Bu değişim sürecinde toplumsal normların ve önyargıların aşılması, cinsiyet eşitliğine yönelik ilerlemeyi destekleyecektir.

Gelecek İçin Öneriler:

·       Eğitim ve Farkındalık: Cinsiyet eşitliği konusunda eğitimler ve farkındalık kampanyaları, hem toplumsal hem de bireysel düzeyde değişimi teşvik edebilir.

·       Politikalar ve Destek: Aile içi görevlerin eşit paylaşımını teşvik eden politikalar ve iş yerlerinde esnek çalışma koşulları, eşit sorumluluk paylaşımını destekleyebilir.

·       Toplumsal Destek: Aile içi rollerin eşit paylaşılması için toplumsal destek ve teşvikler, bu sürecin daha sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlayabilir.

Sonuç olarak, eşit paylaşım ve iş bölümü, hem kadın hem de erkek için daha dengeli ve mutlu bir aile yaşamı sağlayabilir. Toplumun bu konudaki bilinçlenmesi ve adımlar atması, gelecekte daha eşitlikçi bir yaşamın kapılarını aralayabilir.